YIRTICI KUŞLAR BAĞCILARIN HİZMETİNDE

Y I R T I C I K U Ş L A R B A Ğ C I L A R I N H İ Z M E T İ N D E

Facebook
Twitter
LinkedIn

Kışın son günleri yerini ilkbahara bırakırken bağlarda yaşam başlar. Tabiatın uyanmaya başladığı bu dönem, hasata kadar devam edecek olan tabiatın kendi içindeki var olma mücadelelerinin sahneleneceği bir tiyatro sahnesi gibidir. Bağcının odaklandığı en iyi verim ve kalitede üzüm elde etmek, kuşların ve arıların davası üzümlerle beslenmek, çakalların davası erken olgunlaşan çakal üzümünü yemektir. Yani bağlar, doğada yaşam mücadelesi veren canlıların savaş alanı haline gelir.

Üzümün mevsim boyu zarara uğramadan olgunlaşması için bağcılar, seçtikleri yetiştirme metoduna uygun çözümler kullanarak bağlarını korumaya çalışırlar. Kimileri bu mücadelenin bir bölümü için endüstriyel ilaçlar kullanmaktan çekinmez, kimileri bu konuda daha hassastır ve organik ya da biyodinamik tarımı benimsediği için yararlanabileceği araçlar sınırlıdır.

Bu yazıda bağcıların, bağlarını korumak için yırtıcı kuşları nasıl kullandığını ve benzeri yöntemlerle karşılaştırıldığında sağladığı avantaj ve dezavantajları özetledik.

ÜZÜM: BAĞCININ MAHSULÜ AMA KUŞLARIN DA BESİNİ

Diyelim ki kuşsunuz, göklerde süzülüyorsunuz ama gözünüz etrafta çünkü karnınız aç. Üstelik genetik kodunuzda üzümün besleyici suyunun size enerji verdiği bilgisi kayıtlı. Ne yaparsınız? Dalarsınız kimisi yeşil, kimisi pembe veya kırmızı üzüm tanelerinin asılı olduğu bağlara. Ama o da ne? Sizin vereceğiniz “zarar”ı önlemek için tedbirler alınmış. Mesela kuş topu veya kuş kovucu denen bir alet geliştirmişler. Aslında bu bir çeşit ses bombası. Çıkardığı ses silah sesine benzediği için kuşları uzaklaştırıyor. Ama kuş kadar da olsa kuşların da aklı var, bir süre sonra bunun kandırmaca olduğunu fark edip umursamamaya başlıyor.

Doğanın kendi döngüsünün devamı için her canlının birinci önceliği besin. Kuş, üzümün peşindeyse bağcı da kuşun peşinde. Üstelik yalnız kuşlar da değil. Kemirgenler de bağcıların bağlarından uzak tutmak için efor harcadıkları canlılar grubu. Her canlı grubuyla mücadele için farklı çözümler geliştirilmesi gerekiyor. Öte yandan geliştirilen çözümlerin de getirdiği sorunlar var. Kuş topu bir yandan kuşları uzak tutarken yaşayanlar için gürültü kirliliği de yaratıyor.

YIRTICI KUŞLAR GÖREVE ÇAĞRILIYOR 

Gökyüzündeki uçuşunun içinizi ürperttiği şahinler uzun (aslında hiç bitmeyen) bir eğitimle kuşların bağa musallat olmasını önleyebilen önemli bir savunma aracı. Bir yanıyla baktığımızda “kuşun kuşa kırdırılması” gibi görünen bu karmaşık denklemde, şahinlerin kuşları öldürmemesi insanın içini ferahlatıyor. Görkemli mevcudiyetleriyle verdikleri “Bağdan uzak durun” mesajı, kuşlara yetiyor. Bu yöntemi kullanan bağlarda kuşların yarattığı kayıp %50’lere varırken artık %10 seviyelerine gerilemiş.

Bağları korumada görevlendirilen yırtıcılardan birisi de doğan. Wine Enthusiast dergisindeki yazısında Stacy Lastof, Michigan’daki bağların yakınına yerleştirilen kuş barınakları yardımıyla doğada özgür yaşayan Alaca Doğanların bağ çevresinde konumlanmalarını ve bağların korunmasında önemli faydalar sağladıklarını aktarıyor. Ama bu kuşlar bordroda olmadığı için davranışlarını kestirmek de her zaman mümkün olmuyormuş.

Burada değinmemiz gereken önemli avcılardan birisi baykuşlar. Kaliforniya’daki eski adı Humboldt State (yeni adı Cal Poly Humboldt) Üniversitesi öğrencilerinin 65 bağda 280 baykuş yuvası kurarak yaptıkları çalışma çok iyi sonuç vermiş. Dört aylık bir dönemde yuvaları kullanan bir koloni yaklaşık 1000 kemirgen avlayabiliyormuş. Bunun parasal değer karşılığı aslında dudak uçuklatıyor:

Kaliforniya’da kemirgenler için kullanılan tuzak veya kapan maliyeti kemirgen başına yaklaşık 8 dolarken baykuşlar için yapılacak harcamalarda birim maliyet 0,35 dolara geriliyormuş.

YIRTICI KUŞLARIN KULLANIMI NE SAĞLIYOR?

Asma ve üzümlere zarar veren zararlılarla mücadelede yırtıcı kuşların kullanımı, bu amacın dışında da önemli yan kazanımlar sağlıyor.

Bunların en başında kimyasal kullanımının azalmasını sayabiliriz. Dünyanın içine girdiği kritik dönem, daha önce “doğanın insan için yaratıldığı” anlayışının yerini “doğa varsa insanın geleceği var” anlayışına bırakmasını sağladı. Bu anlayışın dünya genelinde giderek tabana yayıldığını görüyoruz. Bu paradigma değişikliğinin tarıma da büyük etkisi olduğunu görüyoruz. Daha önceden kesinlikle marjinal olarak görülen natürel şarap gibi metotların paylarını arttırma eğiliminde olduğunu, sayılar gösteriyor.

Yırtıcı kuşların kendilerine özgü ekosistem ihtiyaçları, doğanın tam kalbinden geliyor. Bu avcı kuşların bir bölümü onlar için hazırlanan yuvaları tercih etseler de bir bölümü esas habitat koşullarını terk etmiyorlar. Bu durumda bağların nerede konumlandığına bağlı olarak bu yırtıcıların uygunluğunu değerlendirmek gerekiyor.

Doğanın bir parçası olan yırtıcı kuşların yüklendiği bu görev, daha önceleri endüstriyel ürünlerle sürdürülen mücadele biçimini ortadan kaldıran bir uygulama. Bu uygulamayı hayata geçiren ülkeler arasında Amerika, İsrail, Malezya, Kenya gibi farklı coğrafyalardan örneklerle karşılaşıyoruz.

Şarapçı dostlar arasında çok sınırlı bir yoklama yaptım bizim ülkemizde bu konuda ne olup bittiğini anlamak için. Kayda değer bir örneğe en azından bu aşamada ulaşamadım. Ama Tomurcukbağ Şarapları’nın sahibi ve sektörümüzün duayenlerinde Sabit Hoca, kendisinin Kalecik’le ilgili deneyimini anlattı. Mesajının ilgili bölümünü aktarıyorum:

Kalecik’te bağlarımızı kurduğumuz 2000’li yılların başlarında civarda henüz fazla evler yok iken oldukça fazla sayıda şahin mevcuttu kırsalda. Özellikle kuşlar çok az zarar veriyordu bağlara. Zamanla şahinler bölgeden uzaklaştılar; kuş zararları arttı.” 

Aslında bu kısa tespit, çok şey söylüyor.

SON SÖZ

Avcı kuşlar, tarımsal arazilere sağladıkları faydanın yanı sıra bu bölgede yaşamını sürdüren hanelerin de yaşamına olumlu yönden etki ediyor. Özellikle fare gibi kemirgenlerin ve yılan gibi sürüngenlerin düşük nüfuslu yerleşimin olduğu yerlerde yaratabileceği sıkıntıların azalmasında, avcı kuşların önemli bir yeri var. Özellikle küçük yerleşim alanlarında bahçeli evlerin sayıca fazlalılığı, bahçelerde yerleşecek kemirgen ve sürüngenlerin önünü kesmekte kendiliğinden bir fayda sağlıyor.

Uzun lafın kısası, doğanın sağlamış olduğu iş birliği olanaklarından bir tanesi insanla avcı kuşlar arasında var. Kullanıp kullanmamak bize kalmış.

Katerina Monroe
Katerina Monroe

@katerinam •  More Posts by Katerina

Congratulations on the award, it's well deserved! You guys definitely know what you're doing. Looking forward to my next visit to the winery!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir