8 Mayıs günü şarap severlerden oluşan bir online grupta, grup üyelerinden Erhan Seçkin’in kurmakta olduğu yeni bir şaraphanenin son aşamasına geldiğini açıkladığı duyurusuyla karşılaştım. Ülkenin şaraba yaklaşımındaki politikası ve içinde bulunduğumuz ekonomik çerçevenin ışığında bu haber elbette her şeye rağmen şarap üretme arzusunun nasıl bir tutku olduğunu hatırlatıyor ve umutlarımızı yeşertiyor. Öte yandan yüzü aşkın üreticiyle yaptığımız iş birliği (tam sayı 142) bizlere şarap üreticiliğinin dikenli yanlarını da gösterdiği için Erhan Bey’in önündeki yolun zahmetlerini de düşünmeden edemedik doğrusu.
UZAK GEÇMİŞTEN BUGÜNE KISACA ANADOLU ŞARAP TARİHİ
Türkiye, üzümün vahşi asmadan kültür asmasına dönüşümün yaşandığı, ilk şarabın hayat bulduğu coğrafyanın bir parçası olan çok şanslı topraklarda yer alıyor. Tarihin akışı içinde şarap üretimi son 700 yıl içinde arka planda kalmış. Son yüz yılımızın ilk yirmi beş yılı bağcılığın gelişmesi için yoğun emek harcanan Cumhuriyet’in kuruluş yılları olmuş. İzleyen yetmiş beş yıldaysa bu ivmenin giderek düştüğünü ve son yirmi yılda da hasmane bir tutumun belirginleştiğini gösteren gelişmelerle dolu olduğunu görüyoruz.
1990’lı yıllarda başlayan şarap üretiminin özel sektör eliyle canlanması gerçeği, sermaye birikimi zayıf olan ülkemizde bile devlet politikalarına rağmen tutkuyla iş görmenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Uluslararası etkinliklerde Türk şaraplarının adından söz ettirdiğini, üreticilerin ilgisizlikten ötürü yok olma riski taşıyan endemik üzümleri tekrar hayata döndürmek için cansiperane gayret gösterdiğini görünce, yeniden içimiz umutla doluyor.

AURA WINERY İLE BULUŞMAMIZ
Açılış cümlemizdeki 8 Mayıs tarihinden yaklaşık bir ay geçmişti ki Erhan Bey’in bandrol sürecini de tamamladığını bildiren mesajını aldık.
Size kısaca bandrol sürecini de açıklamakta fayda var. Türkiye’de şarap üretimi resmî makamların faaliyetinize izin vermesiyle mümkün. Bu üretimin oldukça ağır şartlarını yerine getirdikten sonra ruhsat sahibi oluyorsunuz. Geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren bir uygulamayla ruhsat sahibi olduktan sonra, üretim hacminize bağlı olarak, “ileride doğabilecek vergi, rüsum gibi devlet alacaklarının garantisi olarak” teminat vermeniz gerekiyor. Bu teminatlar 719.000 liradan başlayıp 71 milyon liraya kadar yükseliyor. Ayrıca ürettiğiniz her şişenin üzerine, her firma için özel olarak basılan bandrollerin yapıştırılması zorunlu. Bandrol üretiminin zaman zaman uzun kuyruklar oluşturduğunu ve şarapların bandrolü beklediği için sevk edilemediğini biz de siparişlerimiz esnasında yaşıyoruz.
Aura artık bandrolünü de aldığına göre bizim şarap sipariş etmemizde engel kalmamıştı. İkinci kez hayırlı olsun mesajımızı iletirken Erhan Bey’den ilk aşamada bir beyaz Sauvignon Blanc şarabının sevke hazır olduğu bilgisini de aldık.
WAYANA, açık şarap servisi yapan ve bunun için gerekli ruhsata sahip olan işletmemiz. Dolayısıyla ruhsat belgemizin örneğini Erhan Bey’e ilettik, ilk siparişimizi verdik. Elbette bu bizim için olduğu kadar Aura Winery için de heyecan verici bir gelişme. Erhan Bey telefonla İstanbul’a geleceğini ve şarapları beraberinde getirmek ve bu vesileyle de tanışmak istediğini söyleyince doğrusu çok sevindik. Yazının kalan kısmı Erhan Bey’in ve Aura Winery’nin varoluş öyküsü.
ŞARAP TUTKUSU
Erhan Bey’in, yakın bir akrabasının etkisi ve rehberliğiyle gelişen ve uzun yıllara yayılan bir şarap tutkusu olduğunu anlıyoruz. Bu tutku şarap dünyasının akla gelen pek çok bölgesini ziyaret etmesi, o diyarların şaraplarını tanıması, neticede şarap virüsünün kanına girmesiyle sonuçlanmış. Mühendis kimliği önce ev şarapçılığı sınırları içinde ‘şarap üretim simülasyonu’ olarak adlandırdığı bir deneysel çalışma yapmaya itmiş. Simülasyonun çalıştığını görünce de işin somut üreticiliğe evrildiği süreç başlamış.
YER SEÇİMİ
Bu işi ruhsatlı olarak yapma kararını verince bağ arayışı başlamış. Urla’ya bakan bir tepenin üzerinde bulduğu küçük bir bağ alanı aklına yatmış. Ama bağın bulunduğu alanın olası baraj bölgesi sınırları içinde kaldığını öğrenince riski göze alamamış, bağrına taş basıp aramayı sürdürmüş.
Karşısına, şimdi bağların bulunduğu Balıkesir’in Gömeç ilçesi sınırları içindeki 20 dönümlük arazi çıkmış ve seçim yapılmış. Teruvar seçiminin ne denli önemli olduğunun farkında olması doğru seçimler yapmasını sağlamış. Toprak analizleri ve 50 yıl geçmişe uzanan meteoroloji raporlarını tedarik edip uzman görüşüne başvurmuş.
“Aslında kendim fena halde bordo kupajcıyım ama değerlendirme yapılınca ortaya çıktı ki Cabernet Sauvignon ve Merlot’nun yanına en uygun üzüm seçeneği Grenache ve Syrah ikilisi.” Teknik raporlara öncelik vermiş ve ikinci kez bağrına taş basıp Cabernet Franc ve Petit Verdot’dan vaz geçmiş.
Sahip olduğu ilişkiler çok iyi klon fideleri elde etmesini sağlamış. Şimdi asmalar beş yaşında. Yani kendi bağının üzümlerinin zamanı yaklaşıyor. Ama elbette rahat duramamış ve yoğun eksiltme uyguladığı asmalardan geçtiğimiz yıl hasat ettiği üzümlerle bir “field blend” yapmış. Yani üzümlerin hepsinin birlikte fermente edildiği bu şarap bir yandan olgunlaşmaya devam ediyor. “Daha zamanı var” diyor Erhan Bey ama sonuçtan çok ümitli.
ŞİMDİKİ ŞARAPLAR:
WAYANA menüsünde yer verdiğimiz Sauvignon Blanc, kendi bağlarından değil, geçtiğimiz yıl Seferihisar’daki bir organik bağdan alarak işlenmiş. Yüksek asitli, greyfurt ve narenciye kabuklarını hissettiren çok temiz bir şarap. Buna önümüzdeki günlerde eklenecek bir de Cabernet Sauvignon var, henüz biz de tadına bakamadık.
Aura Winery, butik bir üretici olarak planlanmış. Butik üreticilik, resmi bağlayıcılığı olmamak şartıyla, 1 milyon litrenin altında üretim yapanlar için kullanılan bir terim. Ülkemizde şarap üreticilerinin ezici bir çoğunluğu bu sınırın çok daha altında üretim yapıyorlar. Aura Winery, 20.000 litrelik bir üretim hacmine sahip. Bu sınırın içinde kalamayacağını, bir üst kategori olan 20-100.000 litreye geçmek zorunda kalacağını dile getiriyor Erhan Bey.
SON SÖZ
Aura Winery, tutkuyla hayat bulan bir butik işletme. Şarabı seven, şaraba değer veren anlayışıyla Erhan Seçkin’in ete-kemiğe bürünen aşkının ürünü. WAYANA olarak, Aura Winery’ye “Hoş geldin” deyip kucaklarımızı açıyoruz. Bizim görevimiz şaraba değer veren WAYANA konuklarıyla Aura’nın şaraplarını buluşturmak. Herkesin özgün damak zevki olduğunu düşünecek olursak Aura Sauvignon Blanc şarabının da buluşacağı damaklar mutlaka olacak.
Erhan Seçkin ve eseri Aura Winery’ye çıktığı bu uzun yolculukta başarılar diliyoruz. Her şey gönüllerince olsun.