Orman Yangınları, Bağlar ve Şarap

O r m a n Y a n g ı n l a r ı , B a ğ l a r v e Ş a r a p

Facebook
Twitter
LinkedIn

Önceleri yalnızca akademisyenlerin kendi aralarında tartıştığı bir konuydu insan eliyle iklim değişikliğinin yaşanması. Daha sonra bunun hükümetler üstü bir anlayışla ele alındığını ama çoğu zaman “yapılırsa iyi olur” yaklaşımının ötesine geçemediğini gördük. Son dönemde, özellikle A.B.D. başkanlık seçimlerinden sonra konunun rafa kalktığını görüyoruz.

Ama bu sorunu ortadan kaldırmıyor. Daha önce yaşamadığımız sorunlarla tanışıyoruz. Mesela uçuşlarda beklenmedik türbülanslar, yolcular arasında can kaybı yaşatabiliyor. Kasırgaların sıklaştığını, son birkaç yıldır orman yangınlarının mücadele edilmesinin zor olduğu büyüklüklere eriştiğini görüyoruz.

Bizim kendi alanımızın penceresinden orman yangınlarıyla bağcılık ve şarapçılık ilişkisine baktık. Yazının içeriğide doğrudan etkiler, dolaylı etkiler ve çözümler gibi grupladığımız başlıklar yer alıyor. Zaman zaman yer verdiğimiz teknik açıklamalar gözünüzü korkutmasın ama kulağınızda bulunsun. Ayrıca önümüzdeki yıllarda yaşanabilecek sıkıntılarla savaşmak için çalışmalar yapan kuruluşları ve yaptıkları çalışmaların özetlerini de ekledik.

Yangınların Artışındaki Koşullar ve Bağlara İlk Etkiler

Sayısı çok artan orman yangınlarının ardında bir dizi küresel ve yerel etken var. İklim değişikliğiyle birlikte yaz aylarında sıcaklıkların yükselmesi, kurak dönemlerin uzaması ve nem oranının düşmesi yangın riskini büyütüyor. Buna insan faaliyetlerini eklediğimizde — tarım uygulamaları, enerji altyapısı, turizm hareketliliği — risk, çarpan etkisiyle artıyor. Rüzgârın ve ekstrem hava olaylarının yangınları hızla yayması da tabloyu ağırlaştırıyor.

Bu koşullar yalnızca orman ekosistemini değil, bağcılığı da doğrudan etkiliyor. Yangına maruz kalan bağlarda asmaların gövdeleri ve yaprakları yanabiliyor, kök sistemi zarar görebiliyor. Toprak nemini kaybediyor, bağın yeniden verime dönmesi yıllar alabiliyor. Kül tabakası fotosentezi engelleyerek asmanın yaşam döngüsünü zorluyor. Kimi zaman bağcılar tüm sezonu hatta birkaç yılı kaybediyor.

Dolaylı Etkiler: Yangına Uğramayan Bağlarda Bile İzler

Orman yangınlarının etkileri yalnızca alevlerin temas ettiği bağlarla sınırlı değil. Rüzgârın taşıdığı duman ve partiküller kilometrelerce uzaktaki bağlarda bile iz bırakabiliyor. Bu noktada devreye smoke taint olarak bilinen etki giriyor.

Üzüm kabukları, yangın dumanındaki fenolik bileşenleri absorbe ediyor. Bu bileşenler glikozid formlarında üzümde bağlanmış halde kalıyor, ancak fermantasyon sırasında açığa çıkarak şaraba is, yanık odun, kül gibi arzu edilmeyen aromalar katıyor. Bu etki özellikle kırmızı şaraplarda daha güçlü hissediliyor çünkü kabuklarla uzun süreli temas söz konusu.

Yangına uğramayan ama dumanın etkilediği bağlarda yaprakların fotosentezi yavaşlıyor, asma stres hormonu üretmeye başlıyor. Bu da fenolik bileşenlerde ve asiditede değişim yaratıyor. Sonuç, daha düşük verim, dengesiz üzüm bileşimi ve pazarlanabilirliği tartışmalı şaraplar oluyor. Kaliforniya, Avustralya, Şili ve Güney Afrika’da yaşanan büyük yangınlar sonrası üreticilerin milyarlarca dolarlık kayıp yaşaması bunun somut örnekleri.

Bağcıların ve Üreticilerin Aldığı Önlemler

Yangınların kaçınılmaz hale geldiği bir iklimde bağcılar ve şarap üreticileri çözüm arayışında.

Bağcılar düzeyinde:

  • Orman ile bağ arasında buffer zone oluşturmak, yangın bariyerleri kurmak.
  • Toprak nemini korumaya dönük sulama ve malç uygulamaları—malç, toprağın üzerini saman, üzüm posası, talaş gibi organik veya taş ya da örtü gibi inorganik malzemelerle kaplamak anlamına geliyor.
  • Yangına dayanıklı çeşitlerin araştırılması, asmaların budama teknikleriyle korunması.
  • Yaprak yönetimiyle üzümleri doğrudan dumandan izole etmeye çalışma—kanopi uygulamasıyla güneşin doğrudan salkımlara gelmemesini sağlamak için (örneğin Boğazkere üzümünde) başvurulan bu yöntem bu kez yangın için de kullanılabiliyor.

Şarap üreticileri düzeyinde:

  • Mikrovinifikasyon testleri: Hasat edilen üzümler küçük partiler halinde şaraplaştırılıyor ve duman etkisi ölçülüyor. Böylece hangi parsellerin şaraba uygun olduğuna karar veriliyor.
  • Vinifikasyon teknikleri: Kabuk temasını sınırlayan yöntemler tercih ediliyor. Karbonik maserasyon ya da beyaz vinifikasyon gibi yöntemler kırmızı üzümleri bile daha “temiz” bir sonuca taşıyabiliyor.
  • Filtrasyon ve teknoloji: Aktif karbon, ters ozmoz, ileri filtrasyon teknikleri duman kaynaklı fenol bileşiklerini azaltmada kullanılıyor.
  • Pazarlama yaklaşımları: Bazı üreticiler “smoke-affected wines” kavramını ayrı bir stil olarak tanımlamayı tartışıyor. Bu yaklaşım kimi çevrelerde cesur bir yenilik, kimilerinde ise şarabın kimliğini zedeleyen bir risk olarak değerlendiriliyor.

Araştırmalar:

Avustralya’daki CSIRO, Kaliforniya’daki UC Davis ve Güney Afrika’daki Stellenbosch Üniversitesi smoke taint üzerine kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Bulgular, üzümde bağlı halde bulunan fenollerin fermantasyon sırasında açığa çıkarak şaraba geçtiğini, bu nedenle erken aşamada yapılan duyusal analizlerin yanıltıcı olabileceğini gösteriyor. Araştırmalar ayrıca hangi üzüm çeşitlerinin dumana daha duyarlı olduğunu da ortaya koymaya çalışıyor.

Geleceğe Doğru

İklim değişikliğiyle birlikte orman yangınlarının daha sık ve şiddetli yaşanacağı öngörülüyor. Bu da bağcılık ve şarapçılığın geleceğini doğrudan etkileyen bir gerçeklik. Bağcıların ve üreticilerin adaptasyon stratejileri geliştirmesi kaçınılmaz. Ancak bu sadece tarımsal ya da teknolojik bir mesele değil; aynı zamanda tüketicilerin de farkındalık geliştirmesi gereken bir konu.

Her kadeh bize doğanın kırılganlığını da hatırlatıyor. Yangınların geride bıraktığı izler, şarabın rengine, kokusuna, tadına kadar ulaşabiliyor. Bu izleri azaltmak için bağcıların çabası kadar, üreticilerin dayanışması ve tüketicilerin bilinçli tercihleri de belirleyici olacak.

Şarap, toprağın, bağın ve doğanın bir aynasıysa, orman yangınlarının gölgesinde de bu aynaya bakmayı öğrenmek zorundayız.

Katerina Monroe
Katerina Monroe

@katerinam •  More Posts by Katerina

Congratulations on the award, it's well deserved! You guys definitely know what you're doing. Looking forward to my next visit to the winery!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir