Şarabın Doğduğu Yerler Rotası: Bir Hayalin Peşinde

Ş a r a b ı n D o ğ d u ğ u Y e r l e r R o t a s ı : B i r H a y a l i n P e ş i n d e

Facebook
Twitter
LinkedIn

Başlığı Martin Luther King’in “I Have A Dream-Bir Hayalim Var” gibi koymak da aslında mümkün. İtalya ve Slovenya’daki üreticilerin “Senza Meja” girişimi, şarabın sınırları aşan bir kültür köprüsü olabileceğini gösteriyor hepimize. Avrupa Konseyi çatısı altındaki kültür rotaları arasında yer alan ve WAYANA olarak bizim de bir parçası olduğumuz Iter Vitis, bunun kurumsal örneği. 

Bu girişimler, farklı ülkelerdeki üreticilerin aynı bağları, aynı gelenekleri ve aynı geleceği paylaşma iradesini simgeliyor. Biz de benzer bir hayali kendi coğrafyamızda kurabiliriz: Şarabın doğduğu yerleri birbirine bağlayan bir rota… Doğu Anadolu, Gürcistan, Ermenistan ve belki Azerbaycan’ı kapsayan bir yolculuk. Ne güzel olur, değil mi?

Bu yalnızca bir şarap turizmi fikri değil; aynı zamanda insanlık tarihinin en eski ortak mirasını hatırlatacak bir kültür hattı. Çünkü bu topraklar, insanın asma ile tanıştığı, üzümün şarapla buluştuğu yerler.

Şarabın Beşiği: Doğu Anadolu ve Kafkasya

Arkeolojik veriler üzümün ve şarabın kökeninin M.Ö. 6000’lere kadar uzandığını söylüyor. Gürcistan’da keşfedilen kil kaplarda şarap izleri, Ermenistan’daki Areni-1 Mağarası’nda bulunan en eski şarap üretim tesisleri, Doğu Anadolu’nun Urartu bağ yazıtları ve sulama sistemleri bu coğrafyanın bir “ilkler diyarı” olduğunu kanıtlıyor.

  • Gürcistan: 8 bin yıllık qvevri geleneğiyle dünyada “şarabın beşiği” olarak anılıyor. Qvevri yöntemi 2013 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine alındı.
  • Ermenistan: Areni-1 Mağarası, dünyanın bilinen en eski şaraphane kalıntılarını barındırıyor (M.Ö. 4000). Burada taş fıçı, üzüm ezme tekneleri ve şarap depolama kapları bulundu.
  • Doğu Anadolu: Hititlerin dini ritüellerinde asma ve şarabın yeri, Urartuların bağ yazıtları ve sulama sistemleri, bu coğrafyanın bağcılıktaki köklü geçmişini ortaya koyuyor.
  • Azerbaycan: Şeki ve Gence bölgelerindeki buluntular, şarap tarihini 4-5 bin yıl öncesine taşıyor. Sovyet dönemiyle kesilen gelenekler, bağımsızlık sonrası yeniden canlandırılıyor.

Rota: Şarabın Doğduğu Yerlerde Bir Yolculuk

1. Doğu Anadolu – Urartu’nun İzinde

Van Gölü çevresinde Urartuların açtığı sulama kanalları ve bağ yazıtları, antik çağda bağcılığın ne kadar sistemli yürütüldüğünü gösteriyor. Van Gölü’nün (sakın Vanlılara göl demeyein, onlar için orası deniz) kuzeyindeki Erciş, kendi adıyla anılan Ercişkarası üzümüyle her tanışan şarap severin kalbini kazanıyor. Üç bin yıldır işlenen Ercişkarası bugünün modern şarap severiyle Urartulu şarap severi ortak paydada buluşturuyor.

Van yöresinin hepimizin iyi bildiği türküsü “O süsem, o sümbül, o gül o bağındır” türküsünün devamında yer alan

“Edremit Van’a bakar

İçinde Şamran akar”

dizeleri, Urartu zamanında yapılan yaklaşık 54 kilometre uzunluktaki sulama kanallarına atıfta bulunur.

Günümüzde Elazığ’da Öküzgözü ve Boğazkere, Diyarbakır’da yine Boğazkere üzümü bu mirası yaşatıyor. Türk şarap üreticileri her yıl, geçmişin gölgelerine sıkışıp kalmış şaraplık üzümleri birer birer kadehlerimize taşıyor. Daha henüz bizimle buluşamamış nice üzüm de sırasını bekliyor kadehlerimizi süslemek için. Modern şaraphaneler, binlerce yıllık geleneğin güncel yorumlarını sunuyor ve bugünün gastronomi meraklılarını yemekleriyle buluşturdukları şarapları tatmaya davet ediyor.

2. Gürcistan – Qvevri’nin Kalbi

Kakheti bölgesindeki qvevri üretimi, şarabın yalnızca bir içecek değil, bir yaşam biçimi olduğunun en somut göstergesi. Kil çömleklerin toprağa gömülerek yapılan fermantasyon süreci, hem geçmişle bugünü bağlıyor hem de şarap dünyasına eşsiz bir tat profili sunuyor. Ziyaretçiler burada yalnızca şarap değil, Gürcü misafirperverliğini ve “supra” sofrasının zengin kültürünü de deneyimleyebilir.

3. Ermenistan – Areni’nin Mağarası

Vayots Dzor’daki Areni-1 Mağarası, dünyanın en eski şarap üretim tesisini barındırıyor. 6 bin yıllık taş fıçı ve üzüm ezme tekneleri, şarabın doğuşunu gözler önüne seriyor. Bugün aynı bölgede Areni Noir üzümüyle üretilen şaraplar, kadim geleneğin modern izdüşümleri. Her yıl düzenlenen Areni Şarap Festivali, bölgeyi kültürel bir cazibe merkezi haline getiriyor.

4. Azerbaycan – Yeniden Doğan Gelenek

Şeki ve Gence bölgelerinde üzüm bağlarının arkeolojik izleri, bu ülkenin de şarap tarihindeki köklü rolünü ortaya koyuyor. Sovyet döneminde endüstriyel üretimle kimliğini kaybeden bağcılık, bağımsızlık sonrası butik üretimlerle yeniden doğuyor. Madrasa gibi yerel üzüm çeşitleri bugün tekrar gündeme taşınıyor.

Kültür Rotası Olarak Katkısı

Böylesi bir rota yalnızca şarap üreticilerini değil, tarihçileri, gastronomi meraklılarını, sanatçıları ve gezginleri de bir araya getirebilir. Avrupa’daki “wine routes” modeli burada çok daha derin bir anlam kazanır. Çünkü bu güzergâh, yalnızca şarap turizmi değil, aynı zamanda insanlık tarihinin en eski şarap geleneklerini görünür kılacak bir yolculuk olur.

  • Turizm: Bölgeyi yeni bir destinasyon olarak öne çıkarır.
  • Kültür: Ortak bir kimlik ve tarih vurgusu yaratır.
  • Diplomasi: Sınırların ötesinde işbirliği ve barışa hizmet eden bir kültür köprüsü haline gelir.

Son Söz: Hayalden Gerçeğe

“Şarabın Doğduğu Yerler Rotası”, yalnızca bağların ve şarapların değil, aynı zamanda kültürlerin, dillerin ve sofraların ortak hikâyesini anlatan bir yolculuk olabilir.

Avrupa’da şarap yolları modern turizmin güzergâhlarıdır. Bizim coğrafyamızda kurulacak bu rota ise insanlık tarihinin ilk bağlarını görünür kılacak. Belki de en çok buna ihtiyacımız var: geçmişin gölgelerinden çok, geleceğin ortak masasına işaret eden bir yolculuğa.

Katerina Monroe
Katerina Monroe

@katerinam •  More Posts by Katerina

Congratulations on the award, it's well deserved! You guys definitely know what you're doing. Looking forward to my next visit to the winery!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir