BÜYÜLÜBAĞ’DAN KONUKLARIMIZ VARDI.

B Ü Y Ü L Ü B A Ğ D A N K O N U K L A R I M I Z V A R D I .

Facebook
Twitter
LinkedIn

Eylül ayında Avşa Adası için düzenlenen ‘Bir Başkadır Avşa’ etkinliğini Marmara Adalar Belediyesi düzenlemişti. WAYANA adına ben de etkinliğe katılmış, bizim için Adakarası üzümüyle özel bir yeri olan Avşa Adası’nı neredeyse 60 yıl sonra tekrar ziyaret etmiştim. Festivalin ev sahipliği için Büyülübağ çok emek vermiş ve bizi çok güzel ağırlamıştı. Biz de o ziyaretin anısını yâd etmek için Büyülübağ’a hayat veren aile bireylerini WAYANA’da misafir ettik. Meltem ve Nimet Hanım ve Alp Bey’le uzun bir öğleden sonra sohbetimiz oldu. Bu sohbetteki satır başları, WAYANA menüsünün en başından beri bir parçası olan Büyülübağ Şarapları’na daha yakından, sıcak ve yaşayan bir yapı olarak bakmanızı sağlar diye paylaşıyoruz.

Bizim Avşa Adası ziyaretimizin gerçekleştiği günlerde Adakarası üzümünün coğrafî işaret tescil süreci de tamamlanmıştı. Aslında festivalin vurgulamaya çalıştığı ana başlıklardan birisi de bu kazanımın geniş kitlelere duyurulması ve Avşa’nın bilinirliğinin arttırılmasıydı. Yapılan bu festivalle ilgili Alp Bey’in değerlendirmesini dinlediğimizde harcanan emeklerin boşa gitmediğini, en azından bu etkinlikle bir hareketlenmenin başladığını ve izleyen yıllarda daha iyi sonuçlar almak için herkesin motive olduğunu duyduk ve çok sevindik.

Törüner Ailesi, şarapçılıktan gelmiyor, şarap dünyasına ilk kez adım atmışlar. Beyaz yakanın konforlu ama insanı boğan temposunu cesur bir kararla geride bırakmaya karar veren Törünerler dedelerinin zamanında Avşa’da edinmiş olduğu bağların sağladığı olanağı akıllıca kullanmışlar. Alp ve Meltem Törüner çiftinin şarapla ilgili kararına Nimet Hanım’ın (Nimet Hanım ve Alp Bey kardeş) katılmasıyla maç başlamış ve hâlâ sürüyor.

Büyülübağ’ın bağlarında ağırlıklı olarak Cabernet Sauvignon, Cabernet Franc, Syrah gibi şaraplık klasik Fransız üzümlerinin yanı sıra Avşa Adası’nın endemik üzümü olan Adakarası yetiştiriliyor. Şarap firmalarının pazar penetrasyonu açısından izlediği, birbirini destekleyen farklı segmentler için farklı fiyatlarda ürün üretme yaklaşımı, Büyülübağ’da da var. Giriş segmentinde ilginç bir beraberlik örneği hemen göze çarpıyor: Yemek dünyasının bilinen ismi Vedat Milor’un adıyla üretilen başlangıç serisi, daha geniş bir şarap sever kitlesiyle Büyülübağ’ı buluşturmak için görevlendirilmiş. 

Segmentlerde yukarıya doğru ilerlediğimiz zaman uzun yıllardır Türk pazarında nitelikli şarap örneği olarak yer edinmiş olan Cabernet Sauvignon Rezervi görüyoruz. Bu ürünün bir de kardeşi var: Cabernet Sauvignon Wild Fermented. Büyülübağ bu ürünüyle ticarî mayaya yer vermediği bir çalışmayı şarap severlerle buluşturdu. Anlaşılan aldıkları sonuç Büyülübağ’ı memnun etti ki bu başlık altındaki ürünler artık çeşitlendi. Büyülübağ’ın en üst segmentte yer alan ürününün adı Hedone.

Sohbetimiz esnasında Alp Bey maya konusunda çalışan eski Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Neşe Hanım’la yaptıkları ve çok iyi sonuçlar aldıkları özgün bir çalışmadan söz etti. Şarap mayası konusunda yürütülmüş bu çalışmaları aslında uzaktan da olsa izlemiştik. Büyük bir başarıyla yürütülen ama ülkemizin özel koşullarından ötürü piyasada karşılık bulamayan ve sürdürülemeyen bu çalışma, şarap sektörümüzün yaşadığı en büyük talihsizliklerinden birisi olmuştur.

Sohbetin bu kısmına geldiğimizde Alp Bey Adakarası üzümünün kabuk mayasıyla doğal fermantasyonda sergilediği olağanüstü performanstan söz etti. Kısaca hatırlatalım: Günümüzde geleneksel şarap üretimi, ticari mayaların sağladığı kolaylıklarla, üreticilerin daha güvenle üzümleri işledikleri yöntemlerle yürütülüyor. Ama şarap, tarih boyunca, binlerce yıl kabuk mayasıyla üretilmiş. Şarap sektörünün, neredeyse unutulan bu yöntemi son yıllarda hatırlaması sayesinde, natürel şaraplar segmenti canlandı ve WAYANA’da kendi başına giderek büyüyen bir Natürel Şaraplar Menüsü ortaya çıktı. Bu menüde daha önce yalnız Cabernet Sauvignon Wild Fermented örneğiyle yer alan Büyülübağ’ın artık hem Adakarası hem de yeni prestij ürünleri Igneous yer alıyor.

Avşa ziyareti esnasında Büyülübağ’da tatma fırsatı bulduğumuz deneysel iki ürün vardı. Bunların her ikisi de yörenin endemik üzümü Adakarasından yapılmıştı. İlk örnek doğal köpüklü bir şarap olarak yapılmıştı, ikincisi de passito metoduyla (üzümün kurutulduktan sonra işlenmesi) yapılan bir tatlı şaraptı. Anlaşılan yakın vadede köpüklü için ilerleme beklemek gerçekçi değil ama Adakarası Passito bize bir sürpriz yapabilir. En azından biz öyle bir izlenim edindik.☺

Büyülübağ Ailesiyle geçirdiğimiz yaklaşık dört saatlik sohbet bizi çok mutlu etti. Bir yandan işle ilgili konuşmuş olsak da hem kurumlar hem bireyler arası bağımızın güçlendiğini hissettik. ‘WAYANA’da Öğleden Sonra’ sohbetlerimizin ilkinde bizimle beraber olan konuklarımıza teşekkür ediyoruz. Avşa’ya giderseniz mutlaka Büyülübağ’a uğrayın. Ama Büyülübağ şarapları için WAYANA’ya gelmeniz yeterli.

Katerina Monroe
Katerina Monroe

@katerinam •  More Posts by Katerina

Congratulations on the award, it's well deserved! You guys definitely know what you're doing. Looking forward to my next visit to the winery!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir