Gezegenimizin iklim açısından içine girdiği yeni evre, alıştığımız ezberlerin bozulmasına sebep oluyor. Yaklaşık 10 bin yıl önce yabani asma türlerinin bugünkü şaraplık üzümlere dönüştürülmesini akıllara getiren yeni çalışmalarla yeni iklim koşullarında iyi sonuçlar vereceği düşünülen asmalarla ilgili çalışmalar hem hızla sürüyor hem de ortaya çıkan örnekler şarap severlerle tanışmaya başlıyor. Bu yaşanan değişimlerle yelpazemize giren ya da girmeye hazırlanan çeşitlerle ilgili bir özet hazırladık. Bu konu bir yazıyla bitecek gibi görünmüyor. Anlaşılan zaman zaman bu konuya tekrar döneceğiz.
Yeni Geliştirilen Asma Türleri
Araştırmalar, şarap üretimi için gerekli özellikleri (aroma, tat profili, dayanıklılık) koruyacak ancak iklim değişikliğinin zorlu koşullarına da uyum sağlayacak asma türleri geliştirme üzerinde yoğunlaşıyor. İşte bu doğrultuda çalışılan başlıca yöntemler ve sonuçlar:
- Hibrit Çeşitler
- Bilim insanları, Vitis vinifera’yı dayanıklı Amerikan asma türleriyle (örneğin, Vitis riparia veya Vitis labrusca) çaprazlayarak hibrit çeşitler geliştirdiler. Bu hibrit türler, kuraklık, sıcaklık dalgalanmaları ve hastalıklara karşı daha dayanıklı. Örneğin, Solaris ve Regent gibi hibrit türler, Avrupa ve Amerika’da popüler hale gelmiş ve daha sıcak koşullara uyum sağlayan başarılı çeşitler olarak öne çıkıyor. Bunlardan Solaris bizde de denenen ve karşılık bulan bir örnek. Nif Bağları’nın Solarisi WAYANA menüsünde zaman zaman yer buluyor.
- Daha Geç Olgunlaşan Çeşitler
- Yüksek sıcaklıkların üzümde aşırı şeker ve düşük asit seviyelerine neden olmasını önlemek için daha geç olgunlaşan asma türleri geliştiriliyor. Örneğin, klasik bir üzüm olan Cabernet Sauvignon’dan daha geç olgunlaşan çeşitler, sıcak havalarda bile dengeli bir tat profili sunabiliyor.
- Hastalıklara Dayanıklılık
- Artan sıcaklık ve nem, asmalarda küf, mildiyö ve külleme gibi hastalıkların yayılmasını kolaylaştırır. Araştırmacılar, bu tür hastalıklara karşı dirençli genetik özelliklere sahip asmalar üzerinde çalışmaktadır. Özellikle Pinot noir gibi hassas üzüm çeşitlerinin hastalıklara dayanıklı hibrit versiyonları geliştirilmiştir.
- Kuraklığa Dayanıklı Asma Türleri
- Artan kuraklık riski, suya daha az ihtiyaç duyan üzüm türlerinin önemini artırıyor. Kuraklığa dayanıklı türler, kök yapıları daha derine inen veya su tutma kabiliyeti yüksek türlerden elde ediliyor. Grenache gibi bazı geleneksel türlerin daha dayanıklı varyantları da bu amaçla geliştiriliyor.
Henüz Türkiye’de Örnekleriyle Tanışmadığımız Yeni Nesil Şaraplık Üzümler:
Eskiden, bugünkünden daha da soğuk bir iklime sahip olan Kanada’da uzun yıllar önce geliştirilmiş ve şarapları yapılan Baco Noir, Vidal Blanc, Maréchal Foch gibi üzümler olduğunu biliyoruz. Ayrıca La Crescent, La Crosse, Marquette ve Traminette gibi Amerika’da da tutunmayı başaran melez üzümler var. Bunlara Amerika’nın en eski ve en çok bilinen hibrit üzümü olan Norton’u da eklemek gerekir. Avrupa’da geliştirilen örnekler arasında Cabernet Cortis, Pinot Kors, Sauvignon Nepis gibi aşina olduğumuz üzüm adlarının benzerlerini görüyoruz.
Geleceğe Yönelik Çalışmalar
Bu tür asma çeşitleri, iklim değişikliği karşısında sürdürülebilir bir şarap üretimi için önemli bir adım olarak görülüyor. Ayrıca, bu yeni çeşitlerin yerel özelliklere uyum sağlaması da araştırmalarda dikkate alınmakta. Bu asma türleri, sadece verimliliği artırmakla kalmayıp şarap kalitesini koruyarak yeni tat profilleriyle şarap severlere farklı deneyimler sunmayı da hedefliyor.
Araştırmalar hâlâ devam etmekte olup, ümit verici sonuçlar elde edilmekte. İklim değişikliğinin hızına uyum sağlayabilen bu yeni türler, gelecekte şarap endüstrisinin sürdürülebilirliğini ve çeşitliliğini sağlama potansiyeli taşıyor.