II. Dünya Savaşı’nın galiplerinden Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ile A.B.D. arasındaki güç dengesi, dünyayı Soğuk Savaş olarak isimlendirilen bir dönemle tanıştırdı. Bugün olduğu gibi o gün de güç sahipleri politik hasımlarının güçlenmesini önlemek için ambargolar uyguluyorlardı.

TARİHİ ARKA PLAN
S.S.C.B., 1917 devrimi sonrasındaki yeniden yapılanma döneminde, kalkınma politikalarını, sosyalist hedefleri öne çıkararak yönetmeye öncelik vermişti. Bu dönemdeki egemen anlayış, nitelikli olanın üretiminden ziyade sıradan olanın geniş kitlelere sunulmasının ön plan alınmasıydı. Bu yaklaşımdam payına düşeni alan sektörlerden birisi de şarap sektörüydü.
Ülkenin Kradeniz’in komşusu olan toprakları binlerce yıldır şarapçılığın sürdüğü, şarabın hayat bulduğu bölgeleri de içeriyordu. Ama izlenen politikalar tek-tipleşmeden yanaydı ve ülke niteliksiz şarap üreticisi durumuna düştü.
Buna ek olarak Soğuk Savaş’ın karşı cephesi, elindeki ticari gücü kullanarak S.S.C.N.’ne şarap ihracatını da kısıtlamıştı. Stalin, kendisinin de tutkunu olduğu köpüklü şaraplara ulaşmakta zorluk çekince kurmaylarına düzgün şarap üretimi yapabilecekleri bir tesis kurmaları ve bunun için yer aramaları talimatını verdi.
YENİ ŞARAPHANENİN YERİ BULUNDU: BAHMUT
Stalin dönemi milyonlarca insanın hayatını kaybettiği acımasız bir zamandı. Stalin’in isteğinin yerine getirilmemesi zaten bu görevi alanların sonu olurdu. Kendilerine verilen görevi yerine getirdiler ve Kırım’da terk edilmiş bir alçı taşı madeninin bu iş için uygun olduğuna karar verdiler.
Bahmut kenti yakınlarındaki maden yerin yaklaşık 80 metre altında ve bir kilometre uzunluğundaydı. Fransa’nın Champagne bölgesindeki tebeşir mahzenlerini andıran bir görüntüsü vardı. Osmanlı devrindeki Kırım Savaşı’ndan sonra ekilen bağlarıyla Kırım bölgesi, uygun üzümlerin tedariki yeniden düzenlendi. 1950’li yıllarda faaliyete geçen köpüklü şarap tesisi kırk yıl boyunca üretim yaptı.
1991 yılında S.S.C.B. çöktü. Tesis, artık Ukrayna’nın egemenlik alanına girmişti.
UKRAYNA DÖNEMİ
Ukrayna bağımsızlığına kavuşunca şaraphane ürünlerini Artemivske ve Krim markalarıyla pazarlamaya başladı. 2007 yılında Fransız uzmanlar denetiminde mahzen ve üretim ekipmanları modernize edildi.
2014 yılı gelip Putin liderliğindeki Rusya Kırım’ı işgal edince şaraphanenin üzüm tedarik ettiği bağlarla ilişkisi kesildi. Bunun üzerinde üzüm tedariki için Odessa ve komşu bölgelerden üzüm tedariki başladı. Sonunda 2022 yılı gelip Rusya ülkenin bütününe yönelik işgal için harekete geçince artık şaraphanenin bulunduğu Bahmut, şiddetli çarpışmaların yaşandığı bir savaş bölgesi haline geldi.
Kuliste konuşulanlar arasında Ukrayna Savaşı’ndaki önemli güçlerden birisi olan Wagner paralı asker örgütü lideri Yevgeny Prigozhin’e Putin’in savaş ganimeti olarak şaraphaneyi vermesi sözü vardı. Bu nedenle şaraphane savaş saldırılarından bir süreliğine uzak tutulmuş olsa da sonunda kentin diğer bölgeleri gibi tarumar oldu.
SAVAŞ ve DİRENİŞ
Savaş koşulları devam ederken şarap pazarlaması yapmak ve malı yerine ulaştırmak başlı başına bir uğraş haline geldi. Bahmut üzerindeki Rus ve Wagner kuvvetlerinin baskısının artmasına rağmen şaraphanedeki ekip küçük partiler halinde ve Ukrayna kuvvetlerinin gözetimi altında şarapları çıkarmaya devam ettiler. Bunların bir bölümü Amerika’ya, bir bölümü Japonya’ya kadar gidebildi. Kalanlar da Ukrayna içinde tüketildi. Üst üste konduğunda bu dönemde yaklaşık 300.000 şişe şaraphaneden çıkarıldı.
2023 yılının Mayıs ayında Bahmut kenti Ruslar tarafından ele geçirildi. Wagner komutanı Prigozhin daha önce “sebebi bilinmeyen bir helikopter kazası” sonucu bu dünyadan göçtüğü için şaraphaneyi elde etmesi mümkün olmadı.
Kurulduğu zamanki adıyla Artwinery artık terkedilmiş durumda. Tesisin yüzeydeki bölümü perişan durumda. Ruslar götürebildikleri kadar ekipmanı söküp götürmüşler. Ama tesisin yeraltındaki mahzenlerinde 6 milyon şişe şarap hala olgunlaşmaya devam ediyor.
GÜNCEL DURUM
Şaraphanenin Amerika’daki temsilcisi Gayle Corrigan’ın elinde 2014 yılındaki Kırım işgali öncesinden kalan 2013 rekolteli 1.400 şişe köpüklü şarap kalmış. Buna ek olarak yaklaşık 15.000 şişe kadar da savaş zamanında el altından kaçırılarak getirilen rekolteleri daha yakın olan şarap halen elinde. Bunlar da tükenince bir dönemin so örnekleri de tarihin derinliklerinde kaybolup gidecek.
Bu yazının esasını Dave McIntyre tarafından kaleme alınan blog yazısı oluşturuyor. Kazananı olmayan savaşların hayatımızda yer almamasını dileyerek yazımızı bitirelim.